Sepetim
Sepetiniz boş
Elmas, yüzyıllar boyu insanların farklı anlam ve değerler yüklediği bir cevherdir. Bunun başlıca nedeni elbette ki onun sertliği ve dayanıklılığıdır. İnsanlar elmasın sertliğini fark ettikten sonra onu gücün ve yenilmezliğin sembolü olarak görmeye başladılar.
Bu yüzden daima; onu elinde bulunduranın gücünü sergilemiştir. Tarih boyunca da, hükümdarların gücünü temsil eden elması elde edebilmek için pek çok savaşlar yapılmıştır. Büyük elmaslar çok daha ender bulunduğu için kayıt altına alınmıştır. Ancak bunlardan bazılarının kayıtlı olduğu halde yeri bilinmemektedir. Bunun nedeni; çalınmış veya kaybolmuş olmasıdır. Çalınan elmasların bazıları daha farklı şekillerde kesilerek ve çeşitli işlemlerden geçirilerek formu değiştirilmiş, tanınmaması için daha küçük taşlara çevrilmiştir. Böylece değer kaybetmesine rağmen elmas; temize çıkartılmıştır.
Örnek olarak; kayda alınan 147 kırat "Turkey 1" adında Osmanlı hanedanlığında bir elmastan bahsedebiliriz. Hanedanlık dağıldığında bu elmasa ne olduğu bilinmemektedir. Aynı ağırlıkta bilinen başka bir elmas olmadığı için de bir koleksiyoncuda sergilenmeden muhafaza edildiği veya işlenerek farklı boyutta satıldığı ihtimaller içindedir.
Elması ancak başka bir elmasın kesebildiği fark edilince işlenerek; parlaklığı(yansıyan ışık miktarı) ile ışık oyunları(lostra, dispersiyon) ön plana çıkartılmış oldu. Elmasın; diğer hiçbir değerli taşta olmayan ışıltısı, pırlanta kesimi ile en üst seviyeye ulaşmıştır ve elmas nadir bulunduğu için de iktisadi olarak değerine değer katar.
Her topluluk elmasa farklı bir anlam yükledi. Yunanlılar tanrıların gözyaşı olarak nitelendirdiği elmas; Romalılar içinse yıldız parçacıklarıydı. Aşk tanrısı Eros’un okunun ucunda da elmas olduğuna inanılmaktadır. Zarar verilmesi zor olduğu için ölümsüzlüğün sembolü haline gelmiştir. Günümüzdeyse aşkının ölümsüzlüğünü ifade etmek isteyenlerin büyük ilgisini görüyor elmas. Tarihte ilk defa 1477'de Avusturya Arşidükü Maximilian, nişan yüzüğü olarak Prenses Mary’e elmas taşlı yüzük hediye etmiştir.
Eski Mısırlıların mitolojik hikayesine göre “vera amoris” adı verilen aşk damarı, sol elin yüzük parmağından kalbe gitmektedir. Bu nedenle de alyansların bu parmağa takıldığı bilinmektedir.
Elmasın kullanım alanı çok geniştir. Özellikle endüstride yaygın kullanılır ki çıkarılan elmasların %80’inden fazlası endüstriyel amaçla kullanılmaktadır diyebiliriz. Elmasın madenciliği zor ve meşakkatlidir. Uzaydan görülebilen madenler spiral bir şekilde derinleşmektedir. Madenlerden çıkartılan topraklar; başka bir bölüme taşınır. Ardından bu işlem alanında, elmaslar elenerek kayaçlardan ayrıştırılır. Bir kırat elmas elde edebilmek için yaklaşık beş ton toprak işlenmektedir.
Elmasın aykırı özellikleri de vardır. Karbon organik kökene işaret ederken saf karbondan oluşan elmas inorganik yapıdadır. Elmasa renk ve berraklık sınıfı olarak özel tanımlamalar yapılmıştır, hatta elmasın ham haliyle işlenmiş halinin renk tanımları mineralojik ve gemolojik olarak ayrılmaktadır. Ametaller ısıya karşı yalıtkan iken; elmas ametalik olmasına rağmen çok iyi derecede bir ısı iletkenidir. Diğer değerli taşlar işlenirken suyla soğutma işlemi yapılır fakat elmas ısıyı ilettiği için soğutma işlemi yapılmamaktadır.
Ayrıca bir elmas ortalama bir insandan daha fazla ülke gezmiştir. Çünkü elmasın çıkarıldığı ülkeler ile işlendiği ülkeler farklıdır: Kanada, Angola, Botsvana, Rusya, Güney Afrika, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Avustralya ve Namibya başlıca elmas çıkarılan ülkelerdir. Hindistan, Belçika ve İsrail gibi ülkelerde ise elmas kesimi yapılmaktadır. Başlıca elmas ticaret merkezleri ise Dubai, Hindistan ve Belçika'dır. Bu ülkelerden dünyanın her yerine satışı yapılmaktadır.
*Engagement ring of Mary of Burgundy(Burgundy prensesi Mary'nin nişan ve evlilik yüzüğü)
Pırlanta eğitimlerimize katılmak için başvuru formundan veya [email protected] mail adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Sina Pırlanta Marka Yüzü Buray
Şarkıcı Buray önceki gün İstanbul Jewelry Show fuarına katıldı. Buray, marka yüzü olduğu Sina Pırlanta'nın standını gezdi
Daha Fazla